Marka birşirketin, işletmenin, özel veya tüzel bir kurum veya kuruluşun hizmetlerini,ürettiği mallarını, diğer şirket ve işletmelerden ayırt etmeye yaramaktadır. Şahısisimleri, kelimeler, şekil ve harfler, sayılar, üretilen malların biçimi veyaambalajı gibi ayırt edici özelliklere sahip çizilebilen, görüntülenebilen veyabuna benzer şekillerde ifade edilebilen işaretlerin bütününe markadenilmektedir.
Marka ürününveya hizmetin ayırt edici özelliğidir. Marka seçimi yapılırken akılda kalıcı,güçlü ve benzersiz olması gerekmektedir. Tüketici çoğu zaman ürünü tanımlarveya açıklarken markanın reklamlardan veya özelliklerden faydalanmaktadır.Günümüzde kadınların artık an yanında taşıdıkları makyaj malzemelerinden olanmaskara ürünün markası olan Rimel ile adlandırılmıştır. Bu sayede üreticifirmalar isimlerinin ve ürünlerinin kalıcılığını ve tanınırlığını korumayadevam etmişlerdir.
Üretici firmaveya kişi buluşunu veya hizmetini piyasaya sürmeden önce Türk PatentEnstitüsü’ne başvurarak marka sahibi olmalıdır. Marka ürünü koruyan, taklitedilmesini imkansız hale getirmeyi hedefleyen bir nevi kimlik görevigörmektedir.
Markanın sicile tescil anında mevcut ret sebeplerine sahip olmasına karşın tescil edilmesini sonrasında mahkeme kararı ile markanın hükümsüzlüğü kararının verilmesini ifade etmektedir. Marka hakkında ret sebepleri 2 şekilde oluşmaktadır. Yukarıda bahsettiğimiz gibi ilk olarak tescil anında mevcut sebeplerinin varlığı ile , ikinci olarak da tescil yapıldıktan sonra ortayaçıkması şekilde olmaktadır. Marka da tescil sonrası ret sebeplerinin ortaya çıkması sonucunda ise “markanın iptali” söz konusu olmaktadır. Markanın hükümsüzlüğü ve markanın iptali kavramları ret sebeplerinin ortaya çıkışı anlarına göre farklılık göstermektedir.
556 sayılı KHK’ da hükümsüzlük sebepleri sayılmaktadır.
556 sayılı KHK’nın 5. Ve 6. Maddelerinde mutlak ret sebepleri sayılmaktadır.
556 sayılı KHK nispi ret sebeplerini açıklarken daha önce tescil edilmiş olan bir ürün veya hizmet ile karıştırma olasılığını ortadan kaldırmayı amaçlamıştır.
Markasahibinin veya üretici firmanın izlediği politikalar çerçevesinde markanınpazar içerisinde ürün veya hizmetler için yaygın bir hale gelmesini ifadeetmektedir.
Bir ürününveya hizmetin kimliği sıfatında olan markanın halkta kullanım, üretim veyacoğrafi anlamda farklı ve yanıltıcı anlamlar çıkarabilmesine neden olmasınıifade etmektedir. Bu gibi durumların varlığı halinde tüketiciyi korumakadınamarkanın hükümsüzlüğü gerekecektir.
Markasahibinin, markasının belirli bir süre teknik yönetmeliğe aykırı kullanılmasınaizin vermesi üzerine eğer mahkeme tarafından aykırı kullanımın düzeltilmesineilişkin verilen süre içerisinde bir değişiklik olmaz ise mahkeme kararı ilemarkanın akıbeti belirlenecektir.
Markanınhükümsüzlüğüne 556 sayılı KHK gereğince görevli mahkeme olan Fikri ve SınaiHaklar Hukuk Mahkemesi kara vermektedir. 556 sayılı KHK gereği mahkeme kararıgerektiğinden Türk Patent Enstitüsü’nün böyle bir yetkisi yoktur.
Mizgin Doğan Hukuk Bürosu © Copyright 2019 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu web sitesine link yaratmak yasaktır. Web sitemizde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir.
[Kod-Blog-Icerik]