Türk Hukukunda bulunan nafaka türlerinden biri olan yardım nafakası kişilerin altsoy, üstsoy veya kardeşlerine karşı, yoksulluğa düşeceği durumlarda ileri sürebileceği nafaka türüdür. Bu nafakanın talep edilebilmesi için hangi koşulların oluşması gerektiği, kimlerin bu talepte bulunabileceği, nafakanın miktarı belirlenirken hangi durumlara dikkat edileceği gibi konu hakkında bilgilendirmenin yapılması bu makalede amaçlanmıştır.
TMK madde 364 f.1. hükmüne göre “Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür.” .Yardım nafakası boşanma davasında tarafların müşterek ergin çocuklarının isteyebileceği nafaka türüdür.
Yardım nafakası kişiye bağlı bir hak olduğundan kişinin ölmesi durumunda miras yoluyla geçmez. Ancak nafaka yükümlüsü kişinin borcu sağlığında muaccel olduktan sonra ölmesi halinde bu borç tereke borçlarına aktarılacağı için mirasçılara geçer.
Yardım nafakası eğer ilama dayanıyorsa haczedilemez ama sözleşmeye dayanıyorsa haczedilebilir. Nafaka yükümlüsü dışında üçüncü bir kişi de nafakayı ifa edebilir. Yardım nafakası talebi alacaklıya bağlı bir nafaka olduğundan alacak talep hakkı başkasına devredilemez. Ancak nafaka alacağı muaccel olmuş ise başkasına devredilebilir.
Yardım nafakası şartlar oluştuğu takdirde her zaman usule uygun bağımsız bir dava ile talep edilebilir. Kural olarak basit yargılama usulüne tabiidir.
Yardım nafakası davası yoksulluğa düşecek olan altsoy, üstsoy, kardeşler ve ayrıca nafaka alacaklısının bakıma muhtaç olması sebebiyle kurumda olması halinde nafaka alacaklısına bakan resmi veya kamu yararlı kurum tarafından açılabilir. Ancak kurumun özel kurum olması durumunda kurum tarafından dava açılamaz.
Nafaka talep edilebilecek kişiler de yine altsoy, üstsoy ve kardeşlerdir. Bu kişilere karşı açılan dava mirasçılıktaki sıra baz alınarak açılmalıdır. Bu sıra baz alındığında öncelik olan kişiye önce başvurulur sıra atlanarak dava açılamaz.Nafaka yükümlüsü birden fazla ise (örneğin altsoya başvuran üstsoy için birden fazla çocuk bulunması hali) nafaka ödeme güçlerine oranla paylaştırılır.
Öncelikle usulüne uygun olarak bir dava açılmış olmalıdır. Nafaka talebi olan kişi bu yardımı almadığı takdirde yoksulluğa düşecek olmalıdır. Ergin olan çocuğun yardım nafakası istemesi durumunda eğitimine veya buna yönelik bir kursa devam ediyorsa eğitimi sürecinde başka geliri olmaması durumunda makul süreliğine nafaka verilebilir. Nafaka istenen kişi ile nafaka talebinde bulunan kişi arasında sayılan hısımlık ilişkileri bulunmalıdır.
Ergin çocuklara verilmesine karar verilen yardım nafakası davanın başından itibaren değil, nafaka verilmesine karar verildiği tarihten itibaren yükümlülük doğurur bu sebeple geçmişe yönelik nafakaların ödenmesi talep edilemez. Kararıveren hakimce süresi belirsiz olarak makul durumun ortadan kalkmasına kadar verilir.
Yardım nafakasının miktarı yoksulluğa düşecek olan kişinin durumunu kurtarmaya ve bunu sağlarken nafaka yükümlüsü olan kinin mali gücüne orantılı olarak olumsuz etkilemeyecek miktarda verilir. Bu miktar belirlenirken tarafların mali durumlarının araştırılması ve incelenmesi sağlanır ve gelir değerlendirmesi yapılarak niteliği incelenir. Bu inceleme sonrasında afaka yükümlüsü tarafın gelirinin yetersiz olduğunun anlaşılması durumunda nafaka yükümlüsü olmaz.
Yardım nafakası miktarı belirlenirken nafaka talebinde bulunan kişi ergin çocuk ise özel durumunun olup olmadığına bakılır.
Yardım nafakası miktarı diğer nafakalarda olduğu gibi belirlenen miktar sonradan değiştirilebilir. Nafaka ödemekle yükümlü kılınan kişinin mali durumunda sonradan önemli ölçüde olumsuz etki oluşması sebebiyle ödenen nafaka miktarının azaltılması isteminde bulunulabilir.
Yardım nafakasının azaltılabildiği gibi sonradan istem üzerine nafaka miktarı arttırılabilir. Miktarda arttırma isteminde bulunulabilmesi için nafaka yükümlüsünün mali durumunda ciddi bir değişiklik olması gerekir ve bu artımın kanıtlanması gerekir. Eğer aynı zamanda nafakanın kaldırılması davası bulunmakta ise bu davanın sonuçlanması beklenmelidir. Her iki ihtimalde de miktarın değiştirilmesi için dava açmanın belirli bir süre şartı yoktur.
Yardım nafakasına karar verilmesine sebebiyet veren koşulların ortadan kalktığına karar verildiği takdirde hakim, yardım nafakasının kaldırılması kararını verebilir. Bunun için tarafların mali durumlarında değişiklik olması ve bu değişiklikler çerçevesinde hakkaniyetin yardım nafakasının kaldırılmasını gerektiriyor olması gerekir.
İstem bulunması dahilinde irat şeklinde ödenmesine karar verilen yardım nafakasının sonraki yıllarda koşullara göre nafaka miktarının ne miktarda ödeneceğine de karar verilebilir. Bu hususta karar verilebilmesi için talep olması zorunludur aksi şekilde hakim kendi karar veremez.
Yardım nafakasının ödenmesinde kural olarak irat şeklinde ödeme yapılmasına karar verilir ancak nafaka ödeme yükümlüsü olan tarafın ödeme gücü el veriyorsa toplu olarak ödenmesine karar verilebilir.
Taraflar arasında başka bir anlaşma yoksa, yardım nafakası Türk Parası ile ödenebilir. Ancak taraflar isterse yabancı para üzerinden ödeme yapılması için anlaşma yapabilirler. Eğer tarafların ekonomik gücü elverişli ise nafaka ödemesinin ayın olarak yapılmasına karar verilebilir.
Mizgin Doğan Hukuk Bürosu © Copyright 2019 | Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı: Bu site Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kurallarına ve Reklam Yasağı Kurallarına tabidir. Sitenin kendisi, logosu ve içeriği, reklam iş geliştirme ve benzeri amaçlar ile kullanılamaz. Bu web sitesine link yaratmak yasaktır. Web sitemizde yer alan bilgiler hukuki mütalaa veya tavsiye değildir.
[Kod-Blog-Icerik]